Permakültür, yalnızca bir tarım yöntemi değil; doğa ile uyum içinde yaşama felsefesidir. Temel amacı, ekosistemleri taklit eden ve sürdürülebilirliği merkeze alan üretim ve yaşam biçimleri geliştirmektir. Üç ana etik ilke üzerine kuruludur:
-
Dünyaya Özen – Toprağı, suyu, canlı çeşitliliğini korumak.
-
İnsana Özen – Bireylerin fiziksel, duygusal ve sosyal ihtiyaçlarını gözetmek.
-
Adil Paylaşım – Kaynakları dengeli kullanmak ve fazlayı geri döndürmek.
Permakültür yaklaşımı, çocuklara yalnızca toprakla uğraşmayı değil; doğal döngüleri anlama, kaynakları verimli kullanma, sabır, sorumluluk ve ekolojik farkındalık kazandırmayı hedefler.
Bilge Montessori’de permakültür, günlük yaşamın bir parçasıdır. Çocuklar;
-
Mevsime uygun sebze, meyve ve bitkiler eker,
-
Toprağı işler, kompost yapar,
-
Sulama ve bakım süreçlerini takip eder,
-
Doğadaki atık–dönüşüm döngüsünü gözlemler,
-
Topraktan sofraya uzanan sürecin her adımında aktif rol alır.
Bu çalışmalar, çocukların gıda ile bağ kurmasını, emeğin değerini anlamasını ve tüketim yerine üretim odaklı bir bakış geliştirmesini sağlar. Ayrıca doğa pedagojisi ile birleştiğinde, çocuklar kendi emeklerinin sonucunu görmenin verdiği tatmini ve rezilyans (dayanıklılık) becerisini kazanır.
Bizim için permakültür, okul bahçesinde küçük bir bostanla sınırlı değildir. Bu, çocuklara “Sen doğanın bir parçasısın ve ona bakarsan o da sana bakar” bilincini kazandırmanın en doğal yoludur.
